İçeriğe geç

Depresyon

depresyon nedir

Depresyon Nedir?

Depresyon tedavisi olan bir duygudurum bozukluğudur. Peki depresyonun tedavisi nasıl gerçekleşmektedir? Bugünkü yazımda depresyon tedavi süreci ile ilgili en sık sorulan soruları cevaplamaya çalışacağım. Depresyon tedavisi ne kadar sürer? Depresyonda lityum tedavisi uygulanır mı? Depresyonda sülük tedavisi etkili midir? Depresyon bitkisel tedavisi olan bir rahatsızlık mıdır?

Yineleyen depresyon tedavi edilebilir mi? İlaçsız depresyon tedavisi nasıl olur? Hamilelik depresyonu tedavisi esnasında ilaç kullanmadan iyileşme olabilir mi? Depresyon nasıl geçer? Depresyonun tedavisi için bu soruları merak ediyorsanız yazımı okuyabilir ve ardından benimle iletişime geçebilirsiniz.

Yazımıza ilk önce depresyonu tanımlayarak başlayalım. Depresyonun varlığından söz edebilmek için depresyonun belirtileri hakkında detaylı bir değerlendirme yapmamız gerekir. Depresyon belirtileri arasında mutsuzluk, huzursuzluk, gerginlik, isteksizlik, motivasyon kaybı, uyku ve iştah sorunları neticesi kilo kaybı vardır. Ayrıca cinsel isteksizlik, çaresizlik, karamsarlık ve intihar düşünceleri de depresyonu işaret etmektedir.

Depresyonun tedavisi için kişinin özellikle değişimine yönelik unsurları belirlerken semptomları da çalışmak gerekmektedir. Depresif bozukluklar bazı depresif duyguların varlığından daha fazlasıdır. Herkes zaman zaman mutsuz olabilir, çaresiz hissedebilir veya isteksizlik yaşayabilir. Ancak bu duyguların bir majör depresyon tanısı olması için süreklilik arz etmesi gerekmektedir.

Majör depresyonun varlığından söz edebilmemiz için bu belirtilerin en az iki haftadır var olması ve günün çoğunluğunda kendisini göstermesi gerekir. Ayrıca kişinin yaşamının ve işlevselliğinin de olumsuz yönde etkilenmesi esastır. Bu rahatsızlığı tanımlayan özelliklerin başında mutsuzluk gelir. Depresyonun tedavisi için başvuran bireylerin mutsuzluk tablosu oldukça inatçı ve süregelen şekildedir. Majör depresif bozukluk halinde kişinin mutsuzluğu herhangi bir olaya bağlı olmayabilir.

Örneğin; hepimiz zaman zaman bizi üzen bazı gelişmelere şahit olabiliriz ancak majör depresif bozukluğu olan bireylerde mutsuz olma halinin herhangi bir olaya bağlı olmasına gerek yoktur. Depresif bireyler ayrıca önemli ölçüde isteksizlik yaşarlar. Eskiden keyif alarak yaptığı bazı aktiviteleri artık yapmakta zorlanırlar. Yürüyüş yapmak, kitap okumak veya hatta arkadaşlarıyla birlikte zaman geçirmek bile zorlaşır. İsteksizlik depresyon tedavi sürecine başlayan bireylerde sık sık karşılaştığımız bir depresif semptomdur.

Bunlara ek olarak, depresif bireylerin en riskli yanı ise intihar düşünceleridir. Depresif duygudurum bozukluklarında kişiler içinde bulundukları durumu o kadar çaresiz hissederler ki kendi canlarına kıymaktan başka bir çarelerinin olmadığını düşünebilirler. Bu ruhsal bozuklukta intihar düşüncelerinin varlığı hiçbir girişim olmamış olsa bile dikkatle izlenmelidir. İntihar düşünceleri olan bireyler mutlaka depresyon tedavisi için girişimlerde bulunmalıdır.

Ayrıca bu hastalığın önemli işaretlerinden birisi de uyku sorunlarıdır. Kişiler bu dönemlerde ya fazla uyuyabilir ya da uykusuzluk yaşayabilirler. Fazla uyku da uykusuzluk da kişinin ruhsal ve fiziksel dengesini alt üst edebilir. Uyku sorunları sebebiyle doktor kontrolü dışında alınabilecek uyku ilaçları bazen intihar girişimlerini de gündeme getirebilmektedir. Uyku sorunlarının dışında depresif bozukluğu olan bireylerde kilo değişimleri de görülmektedir.

Kilo değişimleri elbette herkes için zaman zaman doğal karşılanabilir ancak depresyonda bu durum farklıdır. Kişinin kilo değişimi yüzde 5’ten fazla olmalıdır. Örneğin; 100 kg ağırlığındaki kişi 95 kilonun altına düşer veya 105 kilonun üstüne çıkar ve bu nispeten daha kısa zamanda gerçekleşir. Bu durumda pek çok kişi ilaçların kilo aldırdığını düşündüğü için ilaç kullanmadan depresyon tedavisi almayı düşünmektedir. Ayrıca bu ruhsal rahatsızlıkta kişi kendisini başarısız, işe yaramaz ve değersiz hissedebilir.

Başarılarını küçümser veya sıradanlaştırırken başarısızlıklarını ise abartır ve büyütürler. Depresif bozukluğu olan bireylerde bunlara ek olarak huzursuzluk, gerginlik ve öfke kontrol sorunları görülmektedir. Eskiden kendisini sinirlendirmeyecek şeylere dahi çok öfkeli tepkiler gösterirler. Depresyonun belirtileri hakkında detaylı bir inceleme yapmış olduk. Peki depresyon tedavisi nasıl gerçekleşir?

depresyon tedavisi nasıl olur

Depresyon Tedavisi

Depresyonun tedavisi için pek çok yöntem vardır ancak bu yöntemlerin en etkili ve uzun vadede olanı ilaçsız gerçekleşen ve konuşma terapisi olarak değerlendirilecek psikoterapi yöntemidir. Depresyonda tedavi protokolleri arasında psikolojik destek almak öncelik ve gerekliliktir. Tedavi sürecinde ilaçlar da gerekli görüldüğü takdirde uzman doktor eşliğinde uygulanmaktadır. Antidepresan ağırlıklı olan tıbbi tedavi süreci çoğu zaman 6 ay ve üzerinde devam etmektedir.

Özellikle kişinin sosyal işlevselliği önemli ölçüde etkilenmiş ve intihar düşünceleri hâkim ise antidepresan uygulaması olumlu sonuçlar vermektedir. Ancak ilaç tedavisi tek başına uzun vadede etkili olamayabilir. Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir araştırma bize yalnızca tıbbi destek alındığında depresyon tedavisi için uzun vadede başarı oranının oldukça düşük olduğunu göstermektedir.

Örneğin; 100 kişi üzerinde yapılan ve sadece ilaç tedavisi alan bireylerde yaşamının ilerleyen dönemlerinde 75 kişide en az bir kez daha depresyon atağının gerçekleştiği ve bu atakların şiddetli olduğu görülmüştür. Buna karşılık, 100 kişi üzerinde tıbbi desteğe ek olarak psikoterapi (psikolojik destek) alındığında yalnızca 20 kişide depresif atakların görüldüğüne şahit olunmuştur.

Üstelik bu atakların daha hafif ataklar olduğu da görülmüştür. Bu bize ilaç tedavisinin tek başına etkili olamayabileceği ve mutlaka ilaçsız depresyon tedavisi olarak adlandırılan psikoterapinin uygulanması gerektiğini söylemektedir. Peki depresyonun tedavisi için psikolojik destek nasıl etkili olur?

depresyon

İlaçsız Depresyon Tedavisi

Depresyon ilaçsız tedavi edilebilir ancak bazı durumlarda tıbbi destek de mutlaka başvurulması gereken bir yöntemdir. Peki ilaç kullanmadan depresyon nasıl tedavi edilir? Psikolojik destek ya da diğer adıyla psikoterapi sizin depresif semptomlarınızda iyileşmelere yol açabilecek bir değişim sürecidir. Depresyon tedavisi için psikolojik destek alırken birbirinden farklı psikoterapi yaklaşımları benimsenebilir.

Bu noktadan baktığımızda tedavi için psikolojik destek alırken benim bir klinik psikolog olarak size tavsiye edeceğim ekol bilişsel davranışçı terapidir. Bilişsel davranışçı yaklaşımda depresyon tedavisi oldukça başarılı sonuçlar vermektedir. Depresyonu tedavi ederken BDT dediğimiz bu ekolün başarısında duyguların, düşüncelerin ve davranışların çalışılmasının yanı sıra bazı köklü inanışların da değişimi önemli rol oynamaktadır.

Öncelikle benimle depresyonu tedavi etmek için çalışmaya başladığınızda nasıl bir süreç geçireceğinizden bahsedeceğim. İlk görüşmeye geldiğinizde sizin yaşam öykünüzü bazı sorularla yönlendirerek dinleyeceğim. Ardından sizinle ruhsal ihtiyaçlarınız doğrultusunda bir tedavi planı oluşturacağım. Bu noktada sizinle artık bu süreçte ortaklık gerçekleştireceğim ve sizin gündemlerinizle benim sizinle çalışmam gereken gündemleri birleştireceğim.

Depresyon tedavisi için bilişsel davranışçı yaklaşımla çalışmalarımızda duyguları, düşünceleri ve davranışları bir ilişki ağında inceleyeceğiz. Bu noktada ilk önce bir tetikleyici olay örneği vermek istiyorum. Eşinizden boşandığınızı düşünün ve boşanma süreci sonrası depresyonun biraz önce belirttiğimiz bazı belirtilerini yaşıyorsunuz. Zaman zaman bu belirtiler daha ağır bazen daha hafif gerçekleşiyor ancak sürekli sizi rahatsız ediyor.

Bir akşam evinizde oturup televizyon izlerken kullandığınız kumanda elinizden düşüyor ve onu almak için koltuğun altına bakarken eşinizin bir süredir orada unutulmuş bir saç tokasını görüyorsunuz. O toka size boşandığınız eşinizin saçının kokusunu hatırlatıyor ve bir anda hüzünleniyorsunuz. Hüzün hissine çaresizlik ve karamsarlık duyguları da eşlik ediyor. Karamsarlık ağır bastığında kendi kendinize bir daha hiçbir zaman birisi tarafından sevilmeyeceğinizi ve hep yalnız kalacağınızı düşünüyorsunuz.

Bu düşünceye depresyon tedavisi için kullandığım bilişsel davranışçı terapide otomatik düşünce diyoruz. Otomatik denilmesinin sebebi zihninize sizin kontrolünüz dışında anlık ve rastgele şekilde gelmesinden kaynaklanmaktadır. Peki bu düşüncenin altında ne gibi düşünce özellikleri (bilişsel çarpıtmalar) yatar? Hep yalnız kalacağınızı düşünüyorsanız geleceği okuyor olabilirsiniz. Geleceği okumaya çalışırken aynı zamanda bu durumu felaketleştiriyor olabilirsiniz.

İçinde bulunduğunuz durum gerçekten bu kadar karamsar mı? Yoksa siz genellikle farklı olaylar sonucu zihninizde oluşan bu değerlendirme ve yorumlamalarda benzer bilişsel çarpıtmaları uyguluyor musunuz? İşte bu bilişsel çarpıtmaları keşfetmek bizim için önemli bir aşama oluyor ve sadece bu farkındalığın sağlanması bile depresyon tedavisi için önemli bir değişim anlamına gelebiliyor.

Peki çalışmamız bununla sınırlı mı? Elbette hayır. Duygularınız ve düşüncelerinizle çalıştığımız gibi depresyon tedavisi süresince davranışlarınızda da değişimi gerçekleştirmemiz gerekiyor. Olumsuz bazı davranışların sizi tekrar olumsuz hislere sevk edebilmesi açısından davranış değişimine de önem veriyoruz.

Özetle, depresyon tedavi sürecinde duygular düşünceler ve davranışlar arasındaki ilişkiyi detaylı şekilde analiz ediyoruz. Elbette bu döngünün kırılabilmesi için bir yandan da sizin bazı köklü inanışlarınızı değerlendirmemiz gerekiyor. Acaba hangi kuralların ya da varsayımların duygu düşünce ve davranış döngüsünde etkili olduğuna karar vermemiz gerekiyor.

Bu işlevsiz ve olumsuz kuralların yerine işlev sahibi ve olumlu kuralların entegre edilmesini sağlamak depresyon tedavisi için ana hedeflerimiz arasında yer alıyor. Şimdi depresyon tedavisi ile ilgili çok sık gündeme gelen bazı soruları sizin için yanıtlayacağım.

depresyon lityum tedavisi

Depresyonda Lityum Tedavisi

Depresyonda lityum tedavisi genellikle antidepresan uygulamalarının işe yaramadığı inatçı ve dirençli depresyon adını verdiğimiz türlerinde işe yaramaktadır. Lityum adı verilen ilaç özellikle bipolar bozukluk adı verilen ruhsal rahatsızlıkta da sık sık kullanılmakta ve etkili sonuçlar vermektedir. Ancak lityum tedavisinin bazı yan etkileri de mevcuttur. Bu yan etkiler pek çok hasta tarafından olumsuz karşılanabilmektedir. Kaldı ki her depresif belirtiler sergileyen kişide lityum kullanılması söz konusu değildir.

Lityum tedavisinin majör depresyon tedavisinde kullanılması için kişinin yineleyen depresif epizodları yaşıyor olması ve iyileşme belirtilerinin görülmüyor olması beklenir. Bu nedenle ilk önce ruhsal destek alınmalı ve tıbbi destek alınması da gerekiyorsa uzman hekim tarafından antidepresan uygulaması başlatılmalıdır. Ancak iyileşme sinyalleri bir türlü alınamıyorsa yine uzman hekimin kararı ile lityum uygulaması gerçekleştirilebilir.

depresyon tedavisi ne kadar sürer

Depresyon Tedavisi Ne Kadar Sürer?

Depresyonun tedavisi için psikolojik destek ve gerekiyorsa tıbbi yardımın alınması gerektiğini yazımda daha önce belirttim. Peki depresyon tedavisi ne kadar sürer? Depresyon tedavi sürecinin uzunluğunu belirlerken pek çok kriteri göz önünde bulundururuz. Bunlardan birisi kişinin hangi düzeyde depresif belirtilere sahip olduğudur. Depresyonun üç farklı şiddette kendisini gösterdiğinden bahsedebiliriz: hafif, orta ve şiddetli (majör).

Hafif depresyonda tıbbi destek almaksızın birkaç seanslık değerlendirmelerle ve seanslarla süreç başarıyla sonlandırılabilir. Öte yandan, orta düzey depresif bozukluk söz konusu ise ortalama 12 seans içinde ciddi iyileşmeler gözlemlenebilmektedir. Orta düzeyde depresif belirtileri sergileyen bireyde ilaç kullanımının uzman hekim tarafından değerlendirilmesi mutlaka iyi olacaktır. Ancak majör depresyon biraz daha zor ve dirençli bir değişim gerektirir.

Majör depresif bozukluk tanısı alan bireyde ortalama 18 seanslık bir psikoterapi sürecinden bahsedilebilir. Ancak bu konuda da tam bir netlik söz konusu değildir. Depresyon tedavisi ile ilgili süreci belirlerken kişinin geçmiş yaşamının da etkisi vardır çünkü depresif bozukluklarda yaşam olaylarının etkisi yadsınamayacak derecede önemlidir.

Kişinin deneyimlediği olumsuz yaşam olayları ne derecede fazla ise depresif bozukluklara yönelik psikolojik destek planında da o kadar çalışılacak gündem olacak demektir. Ayrıca tedavi sürecinde yaş, cinsiyet, medeni durum, sosyal desteğin varlığı gibi pek çok farklı etken de belirleyici olmaktadır.

depresyon sülük tedavisi ile iyileşmez

Depresyonda Sülük Tedavisi Gerçek Mi?

Depresyonda sülük tedavisi gibi yöntemler sadece gelip geçici bir rahatlama sağlayabilir. Bu durumu plasebo etkisi olarak da değerlendirebiliriz. Size bir vitamin versem ve bunun sizi depresif belirtilerinizden kurtaracak mucizevi bir ilaç olarak belirtirsem bu vitamini yuttuğunuz andan itibaren kendinizi daha iyi hissedersiniz. Halbuki depresyondayken de zaten günlük olarak vitamin alıyor olabilirsiniz ancak ruhsal rahatsızlığınız vitaminlerle geçmiyor.

Sizi geçici de olsa iyileştiren şey aslında size aşılanan umuttur. Bu umutla birlikte kendinizi kısa süreli de olsa iyi hissedebilirsiniz. Ancak depresyonda sülük tedavisi aldığını iddia eden kişiler bir süre sonra tekrar depresif belirtileri yaşamaya başlayacaktır. Keza depresyon bitkisel tedavisi olan bir hastalık da değildir. Tek doğal depresyon tedavisi vardır ki bu da psikoterapi yöntemidir. Bizi depresyona sokan şey yaşadığımız olayların ta kendisi değildir.

Bunu bir örnekle açıklayalım. İki anne düşünelim ve ikisi de çocuklarını aynı doğal afette kaybediyorlar. Bu iki anneden birisi kızının ölümüne neden olan şeyin kendisi olduğunu düşünüyor ve önlem almakta yetersiz kaldığını düşünerek kendisini suçluyor. Diğer anne ise benzer yas belirtilerine sahip olsa da kendi ihmalinin üzerinde durmadığından dolayı kendisini suçlamıyor.

Suçluluk ve kendini suçlama depresyonun önemli belirtileri arasındadır ve birinci anne depresif bozukluk geliştirme riski açısından diğer anneye göre oldukça fazla olasılığa sahiptir. Şimdi depresif belirtiler sergileyen bu anneye sülük veya sarı kantaron vermemiz onun kendisini suçluluk duygusuna sevk eden otomatik düşüncelerini değiştirebilir mi? Elbette hayır. Dolayısıyla depresyon tedavisi için iki seçenek ön plandadır: Psikoterapi ve ilaç desteği.

hamilelikte depresyon tedavisi

Hamilelik Depresyonu Tedavisi

Hamilelik depresyonu tedavisi de sıkça aldığım soru maddelerinden bir tanesidir. Diğer depresif bozukluklar gibi hamilelik depresyonu tedavisi olan bir ruhsal bozukluktur. Hatta annenin ruhsal durumu bebeği de etkileyebileceği için bu noktada depresyon tedavisi çok daha kritik bir konuma gelmektedir. Hamilelik dönemlerinde kadınların hormonlarında önemli ve dramatik değişiklikler olur. Bu değişimler annenin sahibi olduğu duygudurumu da baştan aşağı değiştirebilir.

Hatta bazı çalışmalara göre bu hormonların da doğrudan depresyonu geliştirme noktasında etkili olabileceği üzerinde durulmaktadır. Hormonların değişimi kadar anne adayının üzerinde artık yeni sorumluluklar vardır. Düşünsenize daha birkaç hafta öncesine kadar yalnızca kendi yaşamı üzerinde sorumluluk hisseden kadının artık karnındaki bebeği üzerinde de annelik sorumluluğu vardır.

Hamilelik sürecinde her ne kadar modern toplumlarda baba adayının da önemli yeni sorumlulukları olsa da annelik içgüdüsü kadar sorumluluk tetikleyicisi olmayacaktır. Özellikle ilk kez gebe kalan anne adaylarında depresif belirtilerin çıkış kaynağı olarak bu sorumlulukların ortaya çıkışını görebiliriz. Sorumlulukları kaldıramayacağını ve altından kalkamayacağını düşünen anne adayı bu kez kendisini yetersiz ve değersiz hissedebilir. Depresyonda sık sık gördüğümüz bu duyguların depresyon tedavisi ile birlikte çalışılması gerekmektedir.

Bu noktada hamilelik depresyonu tedavi edilmeli ve mutlaka ihmal edilmeden müdahale edilmelidir. Hamilelik depresyonu tedavisi için bazı durumlarda antidepresan ilaçların kullanımı hekimler tarafından uygun görülebilir ancak öncelikle başvurulması gereken tıbbi destek yerine psikolojik destek olmalıdır. Eğer siz de artık depresyon tedavisi için başvurmanın sırasının geldiğini düşünüyorsanız, ister yüz yüze isterseniz online olarak benden destek alabilirsiniz.